Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve geldiği günden bu yana sıcak para arayışı nedeniyle birçok ülkeyi ziyaret etti. Şimşek, Türkiye’ye yatırımcı güveninin arttığını belirterek, “Türkiye’nin risk primi neredeyse yarıya inmiş durumda, yatırımcı güveni geliyor, bu da sermaye girişine yol açacak” dedi. Ancak, CDS primi 300 baz puanın üzerindeki ülkelerin aşırı kırılgan ekonomiye sahip olarak değerlendirildiğine dikkat çekti.
İstanbul’da düzenlenen “Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi (KİK)-Türkiye Ekonomik Forumu 2023” adlı etkinlikte konuşan Şimşek, Türkiye-KİK işbirliği alanları, Türkiye ekonomisinin görünümü ve yatırım fırsatlarına ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. Şimşek, Körfez ülkeleri ile Türkiye arasında ekonomik açıdan karşılıklı bir tamamlayıcılık olduğunu vurgulayarak, “Taraflar arasında serbest ticaret anlaşmaları gibi işbirliğini artıracak yeni modeller, Körfez ülkelerinin üretimini çeşitlendirmesine, karşılıklı ticaret ve yatırımların ivme kazanmasına, turizm ve inşaat başta olmak üzere sektörel potansiyelin artmasına katkı sağlayacaktır” ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek, Türkiye’deki yatırım fırsatlarına da değinerek, “Orta Vadeli Program, makrofinansal istikrarı sağlamak için hazırlandı ve son birkaç ayda çok ciddi ilerleme kaydettik. Türkiye’nin kredi risk primi mayıs ayındaki 700 baz puan seviyelerinden 400 baz puanın altına indi. Türkiye’nin risk primi neredeyse yarıya inmiş durumda yani yatırımcı güveni geri geliyor, bu da sermaye girişine yol açacak” açıklamasında bulundu.
Şimşek, Türkiye ekonomisinde uygulanan makroekonomik politikalar ve yapısal reform gündemi hakkında da bilgi verdi. “2026 yılında enflasyonu tek haneli rakamlara indireceğiz” sözleriyle enflasyonla mücadeleyi vurgulayan Şimşek, para politikasındaki normalleşme sürecinin seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımlarıyla desteklendiğini belirtti.
Ancak, Mehmet Şimşek’in ülke ülke gezmesine rağmen yabancı sermaye tarafından Türkiye’ye beklenen para akışının gerçekleşmediği gözlemleniyor. CDS (credit default swap) risk primi üzerinden yapılan değerlendirmelerde, primin yüksek olması iflas riskinin arttığını işaret ediyor. Şimşek’in buna karşılık, Türkiye’nin sağlıklı politikalar uyguladığını ve yatırımcı güveninin arttığını savunması dikkat çekiyor.
Bakan Şimşek ayrıca, şubattaki deprem felaketi nedeniyle bütçe açığında geçici artış yaşandığını ancak tasarruf ve önceliklendirme çalışmaları ile bu durumu düzeltmeye çalıştıklarını belirtti. Orta Vadeli Program dönemi sonunda bütçe açığının milli gelire oranının yüzde 3’ün altına gerilemesinin hedeflendiğini ifade etti.