featured
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. IMF’den dikkat çeken Türkiye analizi

IMF’den dikkat çeken Türkiye analizi

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye’nin 2023 ortasından bu yana uyguladığı ekonomik politikalar üzerine kapsamlı bir değerlendirme raporu yayımladı. IMF heyeti, James Walsh liderliğinde, 29 Mayıs-11 Haziran tarihleri arasında Türkiye’yi ziyaret ederek 4. madde istişarelerini gerçekleştirdi. 19-20 Ağustos tarihlerinde yapılan sanal takip görüşmelerinin ardından, Walsh’ın yaptığı açıklamada Türkiye ekonomisinin mevcut durumu ve geleceği hakkında önemli bilgiler verildi.

Ekonomik Politikalarda Dönüşüm ve Güven Artışı

IMF’nin değerlendirmesine göre, Türkiye’nin geçtiğimiz yılın ortalarından itibaren uyguladığı ekonomik politikalar, genel politika karışımını sıkılaştırarak kriz risklerini önemli ölçüde azaltmış ve piyasalarda güveni artırmıştır. Cari açığın bu yılın ilk çeyreğinde Gayrisafi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 2,7’sine düştüğü belirtilirken, uluslararası rezervlerin de artış gösterdiği ifade edildi. Ayrıca, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu yükselttiği ve CDS risk priminin 2023 ortasından bu yana yaklaşık 440 baz puan düştüğü aktarıldı.

Enflasyon ve Büyüme Beklentileri

IMF’nin raporunda, manşet enflasyonunun yaz aylarında azalmaya başladığı ancak yüksek kalmaya devam ettiği vurgulandı. Yetkililerin duyurduğu politikalar doğrultusunda, IMF personeli GSYH büyümesinin ve enflasyonun bu yıl ve gelecek yıl düşmesini bekliyor. 2024 yılı için büyüme beklentisi yaklaşık yüzde 3,4 olarak ifade edilirken, enflasyonun yıl sonunda yüzde 43 seviyesinde olması öngörülüyor. 2025 yılında büyümenin yüzde 2,7’ye ve enflasyonun yaklaşık yüzde 24’e düşmesi bekleniyor. Orta vadede enflasyonda daha fazla düşüşün güveni artıracağı ve büyümenin yüzde 3,5-4 potansiyeline geri döneceği belirtiliyor.

Riskler ve Mali Konsolidasyon Önerileri

IMF, Türkiye’nin enflasyonla mücadelesinde karşılaşabileceği risklere de dikkat çekti. Küresel enerji fiyatlarının yükselmesi, Orta Doğu’daki çatışmalar ve Ukrayna’daki savaş gibi jeopolitik gerginliklerin enflasyonu olumsuz etkileyebileceği ifade edildi. Bu risklerin azaltılması için enflasyon beklentilerinin daha hızlı bir şekilde sabitlenmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca, enflasyonu düşürmek için daha büyük bir mali konsolidasyonun gerekliliği ifade edildi. Vergi harcamalarını rasyonalize etmek ve vergi tabanını genişletmek gibi mali politikaların enflasyonu daha hızlı ve sürdürülebilir bir şekilde düşüreceği belirtildi.

Ek Sıkılaştırma Gerekliliği ve Yapısal Reformlar

IMF, sıkı para politikasının enflasyon beklentileri TCMB’nin tahmin aralığına düşene kadar sürdürülmesi gerektiğini belirtti. Enflasyon beklentileri düşmeye devam ettikçe finansal koşulların sıkılaşacağı ancak eğer enflasyon sıralı olarak 2025 sonu hedef aralığıyla uyumlu bir şekilde düşmezse ek sıkılaştırmanın gerekebileceği ifade edildi. Finansal istikrarın sürdürülmesinin sürekli dikkat ve daha fazla reform gerektirdiği vurgulandı. Ayrıca, makro ihtiyati politikaların sistemik riskleri sınırlamaya odaklanması, KOBİ’lere yönelik engellerin ele alınması, iş gücü piyasasının iyileştirilmesi ve yeşil geçişin hızlandırılması gerektiği kaydedildi.

FATF’den Türkiye’ye İyi Haber

Walsh’ın açıklamasında, Türkiye’nin Haziran ayında Mali Eylem Görev Gücü’nün (FATF) “Gri listesinden” çıkarılmasının memnuniyet verici olduğu vurgulandı. Bu gelişme, Türkiye’nin uluslararası finansal sistemle uyumunu artıran olumlu bir adım olarak değerlendiriliyor.

Giriş Yap

Finansopia ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!