featured
  1. Haberler
  2. Ekonomi
  3. Türkiye’nin CDS risk primi düşmeye devam ediyor

Türkiye’nin CDS risk primi düşmeye devam ediyor

Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Rasyonel ve öngörülebilir politikalarla “enflasyonda düşüş, faizlerde gerileme, dengeli büyüme” ekseninde ilerleyen ekonomi programı, Türkiye’nin kredi risk priminde (CDS) belirgin iyileşmeye işaret ediyor. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’i geçen hafta 236 baz puan seviyesine kadar inerek son 7,5 yılın en düşük düzeyini gördü. Piyasa tarafında risk primindeki gerilemenin yabancı ilgisini artırarak finansman koşullarını desteklediği değerlendiriliyor.

CDS nedir?

Kredi temerrüt takası (Credit Default Swap – CDS), bir ülkenin ya da kurumun iflas riskini fiyatlayan ve dış borçlanmalarda “yükümlülüklerin yerine getirilememesi” riskine karşı ödenen prim olarak tanımlanıyor. Bu nedenle CDS, uluslararası yatırımcılar için risk algısının barometresi ve karar süreçlerinde dikkate alınan başlıca göstergelerden biri kabul ediliyor.

Neden önemli?

CDS’in yüksek seyri, kredi riskinin arttığına işaret ederek yatırımcı iştahını törpülüyor ve borçlanma maliyetlerini yükseltebiliyor. Tersine, düşen CDS yabancı yatırımcı güvenini güçlendirirken borçlanma maliyetlerini azaltma eğilimi yaratıyor; döviz kurları üzerindeki baskıyı hafifletebiliyor ve borsa–faiz tarafında olumlu fiyatlamaları destekleyebiliyor. Bu görünüm, ekonomik istikrar ve mali disiplinin güçlenmesiyle birlikte büyümeyi de dolaylı olarak destekliyor.

Yabancı girişi ve piyasa yansımaları

Son dönemde yabancıların Türk lirası varlıklara ilgisinin arttığı gözleniyor. Merkez Bankası verilerine göre yalnızca önceki hafta 587,9 milyon dolar tutarında Türk tahvili alımı gerçekleşti. Aynı dönemde Borsa İstanbul’da güçlü yabancı alımlarının eşlik ettiği bir seyirle BIST 100 endeksi haftayı %8,89 yükselişle 11.294 puandan tamamlayarak küresel ölçekte öne çıktı.

Enflasyon, faiz ve dış denge cephesi

Makroekonomik verilerde de iyileşme sinyalleri dikkat çekiyor. Yıllık enflasyon Ağustos ayında %32,95’e gerileyerek Kasım 2021’den bu yana en düşük seviyeyi gördü. TCMB, son toplantısında politika faizini %40,50 seviyesine çekerek Ocak 2024’ten beri en düşük düzeye indirdi. Bankanın toplam rezervlerinin 180 milyar dolara yaklaşması, döviz piyasalarındaki riskleri sınırlayarak güveni destekliyor. Yıllık cari açığın 18 milyar dolar civarında makul bir seviyeye gerilemesi de makro istikrarı güçlendiren bir başka unsur olarak öne çıkıyor.

Genel görünüm

CDS’teki düşüş, yabancı talebindeki artış ve enflasyon–faiz dinamiklerindeki iyileşme birlikte değerlendirildiğinde, Türkiye’nin risk görünümünde kalıcı normalleşme beklentisini destekliyor. Piyasalar, önümüzdeki dönemde risk primindeki eğilimin sürmesi halinde finansman koşullarında ek iyileşmelerin mümkün olabileceğini izlemeye devam edecek.

Giriş Yap

Finansopia ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!