Türkiye ekonomisine olan güven, ekonomi yönetiminin attığı adımlar ve Orta Vadeli Program (OVP) hedeflerine bağlılığın sürmesiyle birlikte giderek artmaktadır. Bu süreçte uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi, ekonomik istikrarın sağlamlaşmasına katkıda bulunmuştur. Bu durum, Türkiye’nin risk primini olumlu yönde etkileyerek, fonlama maliyetlerinde iyileşmelere yol açmıştır.
Kredi Derecelendirme Kuruluşlarından Olumlu Sinyaller
Son haftalarda, Standard & Poor’s (S&P) Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükseltmiştir. S&P, yerel seçimlerin ardından para ve maliye politikalarının daha iyi bir şekilde koordine edileceğini, bu sayede portföy girişlerinin artacağını ve cari açığın daralacağını öngörmüştür. Bunun yanı sıra, Fitch Ratings de Türkiye’nin kredi notunu “B”den “B+”ya yükselterek görünümünü “pozitif” olarak güncellemiştir. Moody’s ise Türkiye’nin kredi notunu “B3” olarak teyit ederken, görünümünü de “pozitif” olarak revize etmiştir.
Türkiye’nin Risk Primi Düşüşte
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS), uluslararası yatırımcıların artan ilgisiyle Şubat 2021’den bu yana ilk kez 282 baz puanın altına düşerek 279,3 baz puan seviyesine ulaşmıştır. Ekonomi yönetiminin dezenflasyon adımları ve dış finansmana erişim konusundaki başarıları, CDS seviyesindeki bu düşüşü destekleyen önemli faktörler arasında yer almaktadır.
Borsa İstanbul’da Rekor Performans
Borsa İstanbul BIST 100 endeksi, yılbaşından bu yana gösterdiği yüzde 38’lik yükselişle dünya genelinde en iyi performans sergileyen endekslerden biri olmuştur. Dolar bazında değerlendirildiğinde de yatırımcısına yüksek getiri sağlayan BIST 100 endeksi, yılbaşından bu yana yüzde 26’lık bir artışla son 5 yılın zirvesine ulaşmıştır. Bu durum, yatırımcıların Türkiye’ye olan güveninin arttığını göstermektedir.
Ödemeler Dengesinde İyileşme
Ekonomi yönetiminin kararlı adımları, ödemeler dengesinde de olumlu bir iyileşme sağlamıştır. Ocak-Mart dönemine ilişkin turizm istatistiklerine göre, Türkiye’nin turizm gelirleri yüzde 5,4 artarak 8,8 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Ayrıca, yılın ilk iki ayında cari açık 5,8 milyar dolar olarak gerçekleşmiş, bu da geçen yıla göre 14 milyar dolarlık bir iyileşme anlamına gelmektedir. Bu veriler, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını ve büyüme potansiyelini ortaya koymaktadır.