Uluslararası Para Fonu (IMF), Türkiye ekonomisine ilişkin yayımladığı son değerlendirmede, büyümenin kısa vadede güçlü seyrini korumasının ve enflasyonun kademeli olarak düşmeye devam etmesinin öngörüldüğünü açıkladı. Fon, 2025 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 33 olarak paylaştı.
IMF Personel Ziyaretinin Ön Bulguları
IMF, 4. Madde konsültasyonu kapsamında gerçekleştirilen personel ziyaretinin ardından elde edilen ön bulguları kamuoyuyla paylaştı. Açıklamada, Türkiye’de büyümeyi desteklerken enflasyonu düşürme hedefi doğrultusunda uygulanan politikaların önemli sonuçlar verdiği belirtildi. Enflasyonda kaydedilen kademeli gerileme, Türk lirasına yönelik güvenin artması ve rezervlerdeki iyileşme bu başarılar arasında gösterildi.
Politikaların Enflasyon ve Bütçe Dengesi Üzerindeki Etkisi
Fon, Türkiye’de büyümenin sağlam seyrini sürdürdüğünü, risklerin devam etmesine rağmen geçen yıla kıyasla azaldığını ifade etti. Açıklamada, özellikle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) reel faiz oranlarını yüksek tutma ve finansal riskleri sınırlama yönündeki adımlarının etkili olduğu kaydedildi. Bu yıl bütçe açığındaki daralmanın da enflasyon üzerindeki baskıyı hafiflettiği vurgulandı.
Bununla birlikte, dezenflasyon sürecinin yavaş ilerlemesinin ekonomiyi küresel risk iştahı, yatırımcı davranışları veya enerji fiyatları gibi dış kaynaklı şoklara karşı daha kırılgan hale getirdiği belirtildi.
Maliye ve Para Politikalarında Sıkı Duruş Vurgusu
IMF, Türkiye’nin daha istikrarlı ve sürdürülebilir bir ekonomik görünüme ulaşması için maliye politikasında gelir artırıcı sıkılaştırmanın, para politikasında ise daha sıkı bir duruşun önceliklendirilmesi gerektiğini bildirdi. Ayrıca, işgücü ve ürün piyasaları ile rekabetçiliği destekleyecek yapısal reformların, kısa vadeli büyüme üzerinde oluşturabileceği baskının dengelenmesine katkı sağlayacağı ifade edildi.
Fon, bütçe açığındaki düşüş, pozitif reel faizler, enflasyonda gerileme, büyüme oranları ve rezervlerdeki iyileşme gibi göstergelerin ihtiyatlı ekonomi politikalarının başarısını ortaya koyduğunu belirtti.
Büyüme Beklentileri ve Enflasyon Tahminleri
Açıklamada, Türkiye ekonomisinin 2024 yılında yüzde 3,5 büyümesinin beklendiği ifade edildi. 2026 yılında politika faizlerindeki düşüş ve mali koşullardaki nispeten gevşek duruşun talebi desteklemesinin öngörüldüğü; bunun da yatırım ve tüketimi artırarak büyümeyi yüzde 3,7 seviyesine taşıyabileceği kaydedildi.
IMF, 2025 yıl sonu enflasyonunun yüzde 33 seviyesinde gerçekleşmesinin beklendiğini, ücret artışlarının ılımlı seyretmesi ve enflasyondaki düşüşle birlikte ataletin azalmasının fiyat istikrarını destekleyeceğini belirtti. Bununla birlikte, enflasyonu TCMB’nin hedefleriyle uyumlu hale getirmek ve şoklara dayanıklılığı artırmak için ek politika adımlarına ihtiyaç duyulduğu vurgulandı.
Para Politikası Çerçevesi ve Finansal Riskler
Fon, Türkiye’nin para politikası çerçevesinde önemli ilerleme kaydedildiğini ancak mevcut koşulların zorluklar barındırdığını aktardı. Birden fazla aracın eşzamanlı kullanımının iletişimi karmaşık hale getirebildiği ve enflasyon beklentilerinin oluşumu üzerinde belirsizlik yaratabileceği ifade edildi.
IMF, enflasyon hedeflerine ulaşılması için daha yüksek reel faiz oranlarını destekleyen ve politika faizine güçlü şekilde odaklanan bir çerçevenin önemine dikkat çekti. Kur politikasının ise aşırı oynaklığı sınırlamaya odaklanarak enflasyon beklentilerini sağlamlaştırması gerektiği belirtildi.
Açıklamada, finans sektörünün sağlıklı görünümünü koruduğu ve piyasa stresi dönemlerinde yetkililerin hızlı ve kararlı müdahalelerde bulunduğu ifade edildi. Ancak döviz likiditesi risklerinin yakından izlenmesi ve son dönemde güçlendirilen denetim çerçevesinin daha da geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.
