Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), nisan ayında gerçekleştirdiği Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında, politika faizini 350 baz puan artırarak yüzde 46’ya çıkarmıştı. Bu önemli karar, uluslararası yatırım kuruluşlarının Türkiye’nin para politikalarına yönelik beklentilerini etkiledi. JPMorgan ve Goldman Sachs, TCMB’nin faiz artırımı kararının ardından yıl sonu faiz tahminlerini yukarı yönlü revize etti.
JPMorgan: Temmuz Ayında Faiz İndirimine Başlanacak
JPMorgan, TCMB’nin faiz artırım kararını takiben yayımladığı notta, yıl sonu faiz beklentisini yüzde 35’ten yüzde 38’e yükseltti. Banka, temmuz ayında faiz indirimi döngüsünün başlayacağını ve ilk indirimin 200 baz puan olacağını öngörüyor. Ayrıca, Türkiye’deki zirai don afetinin etkisiyle 2024 yıl sonu enflasyon tahminini yüzde 29,5’ten yüzde 30,0’a çıkardı.
JPMorgan’ın değerlendirmelerine göre, TCMB’nin faiz indirimi başlamadan önce ekonomik göstergeler ve enflasyon verileri dikkatle izlenecek. Ancak banka, faiz indiriminin ekonomiyi canlandırmaya yönelik önemli bir adım olacağı görüşünde.
Goldman Sachs: Faiz İndirimleri Yıl Boyunca Sürecek
Goldman Sachs, faiz artırımı sonrası yayımladığı değerlendirmede, TCMB’nin faiz indirimi sürecinin temmuz ayında başlayacağı ve yıl boyunca devam edeceği öngörüsünde bulundu. Banka, 2024 yıl sonu politika faizi beklentisini yüzde 28,5’ten yüzde 33’e çıkardı. Goldman Sachs, TCMB’nin enflasyonun bozulması durumunda para politikasını yeniden sıkılaştırabileceğini de belirtti.
Goldman Sachs, TCMB’nin karar metnine atıfta bulunarak, faizin düşürülmesi sürecinin ekonomiyi desteklemek için önemli bir araç olduğunu ancak enflasyon oranlarının dikkatle izlenmesi gerektiğini vurguladı.
Gecelik Faizlerde de Artış
TCMB’nin nisan ayı toplantısında sadece politika faizi değil, gecelik faiz oranları da artırıldı. Gecelik borç verme faizi 300 baz puan artışla yüzde 49’a, gecelik borçlanma faizi ise yüzde 41’den yüzde 44,5’e yükseltildi. Merkez Bankası, karar metninde sıkı para politikasının devam edeceği mesajını yineledi. Bu adım, Türkiye ekonomisinde istikrar sağlama çabalarının bir parçası olarak değerlendiriliyor.