Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos ayı enflasyon anketi, gelecek 12 ayın sonunda yıllık enflasyon beklentilerinde piyasa katılımcıları, reel sektör ve hanehalkı arasındaki farkın giderek büyüdüğünü ortaya koydu. Ankete göre, piyasa katılımcıları ve reel sektörün enflasyon beklentileri düşerken, hanehalkının beklentisi artış gösterdi.
Piyasa ve Reel Sektörün Enflasyon Beklentileri Geriledi
Ağustos ayında yapılan ankette, piyasa katılımcılarının 12 ay sonrası için yıllık enflasyon beklentisi, bir önceki aya göre 1,3 puan azalarak yüzde 28,7’ye geriledi. Benzer şekilde, reel sektörün beklentisi de 1,2 puanlık bir azalışla yüzde 53,8 seviyesine indi. Bu düşüş, her iki grubun da enflasyonun önümüzdeki dönemde kontrol altına alınacağına dair daha iyimser bir görüşe sahip olduğunu gösteriyor.
Hanehalkı Beklentilerinde Yükseliş
Buna karşılık, hanehalkının enflasyon beklentileri aynı dönemde 1,1 puan artarak yüzde 73,1’e yükseldi. Bu artış, vatandaşların fiyat artışlarının devam edeceğine dair endişelerini yansıtırken, enflasyonla mücadelede başarılı olunamayacağına dair bir kaygıyı da ortaya koyuyor. Hanehalkının beklentilerindeki bu yükseliş, enflasyonun toplumun geniş kesimleri üzerindeki etkisinin devam ettiğini ve güven eksikliğinin sürdüğünü gösteriyor.
Merkez Bankası Rezerv Politikalarında Değişiklik: Uzun Sürenin Ardından Dolar Satışı
Merkez Bankası, 2024 yılı başında döviz rezervlerini artırma hedefine odaklanmıştı. Mart ayında gerçekleştirilen 20,2 milyar dolarlık döviz satışı sonrası döviz satışlarını durduran Merkez Bankası, Ağustos ayında bu politikasında bir değişiklik yaparak yeniden döviz satışı gerçekleştirdi. Ağustos’un ilk haftasında 5,4 milyar dolar döviz arz eden Merkez Bankası, 23 Ağustos ile biten haftada bankacılık sektörüne göre 4,7 milyar dolar daha satış yaptı.
Rezerv Biriktirme Süreci Sona mı Eriyor?
Bankacılık sektörü kaynakları, Merkez Bankası’nın rezerv biriktirme sürecinin sona erdiğine ve bundan sonra ciddi bir artış beklemediklerine işaret ediyor. Bu gelişme, Türkiye’nin döviz rezervlerinin yönetiminde yeni bir stratejiye geçildiği ve döviz piyasasına daha aktif bir şekilde müdahale edileceği şeklinde yorumlanabilir. Döviz satışlarının artması, piyasa dengesini sağlamaya yönelik bir adım olarak değerlendirilse de, uzun vadede rezervlerin ne ölçüde korunabileceği merak konusu.