Avrupa Merkez Bankası (ECB) yöneticileri, Euro Bölgesi’nde enflasyonun hedef seviyelere yaklaşmasıyla birlikte faiz oranlarının mevcut düzeyinin uygun olduğunu vurguladı. Yapılan açıklamalarda, faiz artışlarının sona erdiğine dikkat çekilerek, sonraki adımın faiz indirimi olabileceği mesajı öne çıktı. Öte yandan, Deutsche Bank Avrupa hisse senedi piyasalarına ilişkin iyimser beklentilerini yukarı yönlü revize etti.
ECB’den Para Politikasında Mevcut Durum ve İleriye Yönelik Mesajlar
ECB Yönetim Konseyi üyesi Gabriel Makhlouf, Euro Bölgesi’nde dezenflasyon sürecinin tamamlandığını ve enflasyonun hedeflenen seviyeye ulaştığını belirtti. Makhlouf, ekonominin hem iç talep hem de dış şoklara karşı dayanıklı olduğunu, mevcut faiz oranlarının bu ortamda uygun seviyede bulunduğunu ifade etti. Mevcut para politikası duruşunun ekonomik büyüme ve fiyat istikrarını aynı anda desteklediğini dile getiren Makhlouf, yakın vadede politika değişikliğine ihtiyaç olmadığını vurguladı.
Benzer bir açıklama da ECB Yönetim Konseyi üyelerinden Francois Villeroy de Galhau’dan geldi. Fransa Merkez Bankası Başkanı Villeroy, ECB’nin faiz artış döngüsünü tamamladığını ve bundan sonraki süreçte faiz indiriminin daha olası bir adım olduğunu söyledi. Villeroy, enflasyonun düşmeye devam ettiğini ve görünümde aşağı yönlü risklerin arttığını belirtti. Para politikasının mevcut düzeyiyle ekonomik koşullara uygun olduğunu ifade eden Villeroy, gelişmelere bağlı olarak politika duruşunun tekrar değerlendirilebileceğini kaydetti.
Deutsche Bank’tan Avrupa Borsalarına İyimser Bakış
Deutsche Bank, Avrupa hisse senedi piyasalarına yönelik öngörülerini yukarı yönlü güncelledi. Banka, 2026 yılına kadar Avrupa’daki başlıca endekslerde yüzde 12 ila yüzde 16 arasında yükseliş potansiyeli öngörüyor. Bu değerlendirme, Avrupa piyasalarının ABD’ye kıyasla avantajlı bir konuma geçmeye başladığı analizine dayanıyor.
Banka, olumlu beklentilerin arkasında şirket kârlılığındaki toparlanma, makroekonomik koşullardaki iyileşme ve Almanya’nın mali desteklerinin etkili olduğunu belirtti. Stratejistler, düşük değerlemeler ve beklentilerin, Avrupa borsalarında yukarı yönlü sürprizlere alan yarattığını ifade etti.