Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, küresel piyasalarda dün yaşanan dalgalanmalarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Şimşek, küresel çalkantıların geçici bir panik atağa benzer olduğunu ifade ederek, bu durumun Japonya’da başladığını belirtti. Japon yeni ile yapılan borçlanmaların ucuzluğu ve bu durumun dolara karşı yenin değerlenmesine neden olduğunu vurgulayan Şimşek, bu çalkantının küresel piyasalar üzerindeki etkilerini de ele aldı.
Küresel Büyüme ve Petrol Fiyatlarının Etkisi
Küresel ekonomik büyümede olası bir yavaşlamanın risk iştahını olumsuz etkileyebileceğini belirten Şimşek, bu durumun beraberinde petrol ve emtia fiyatlarında düşüş getirebileceğini söyledi. Petrol fiyatlarındaki bu düşüşün Türkiye’nin cari açık ve enflasyon üzerinde olumlu etkiler yaratabileceğini ifade etti. Şimşek, petrol ve emtia fiyatlarındaki hareketlerin Türkiye ekonomisi için nasıl fırsatlar sunduğunu detaylandırdı.
Fed’in Faiz İndirme Beklentileri ve Türkiye’nin Durumu
Fed’in gelecekte daha hızlı ve kapsamlı faiz indirimleri yapacağı beklentisinin piyasalar tarafından fiyatlandığını belirten Şimşek, bu durumun gelişmekte olan ülkeler için olumlu bir gelişme olabileceğini vurguladı. Türkiye’nin mevcut ekonomik hikayesinin, olumsuz küresel koşullardan daha az etkilenmesini sağlayacağını ifade etti. Bu bağlamda, Türkiye’nin fon akışları açısından avantajlı bir konumda olduğunu belirtti.
Ekonomi Programının Öncelikleri
Bakan Şimşek, geçtiğimiz yıl eylül ayında açıkladıkları reform ve istikrar programının en büyük önceliğinin hayat pahalılığını azaltmak olduğunu vurguladı. Enflasyonu, özellikle sabit gelirliler açısından büyük bir makroekonomik sorun olarak gördüklerini belirten Şimşek, dezenflasyon hedeflerinin kalıcı olarak tek haneye düşürülmesi gerektiğini ifade etti.
Enflasyonun Seyri ve Gelecek Beklentileri
Şimşek, enflasyonun haziran itibarıyla düşmeye başladığını ve temmuz ayında bu düşüşün güçlü bir şekilde devam ettiğini belirtti. Mayıs ayında %75’in üzerinde zirveye ulaşan enflasyonun temmuz ayında %62 civarına indiğini ifade eden Şimşek, enflasyon hedeflerine yaklaşmanın beklentileri olumlu yönde etkileyebileceğini söyledi.
2025’te Beklenen Rahatlama ve Ekonomik Programın Etkileri
2025 yılında ilk rahatlamayı göreceklerini belirten Şimşek, dezenflasyon programının zorlu ve zaman alıcı bir süreç olduğunu ifade etti. Türkiye’nin enflasyon, para, maliye ve gelirler politikalarının bu süreçte önemli bir rol oynadığını vurguladı. Şimşek, 2024 için enflasyon hedef bandının üst kısmının %42 olduğunu ve %40 civarında bir enflasyonla yılı kapatmayı öngördüklerini belirtti.
Küresel Gelişmelerin Türkiye Üzerindeki Etkileri
Japonya merkezli çalkantıları yakından takip ettiklerini söyleyen Şimşek, bu gelişmelerin gelişmekte olan ülkeler için risk iştahını etkileyebileceğini ifade etti. Orta Doğu’daki krizlerin Türkiye’yi olumsuz etkileyebileceğini belirten Şimşek, turizm, petrol fiyatları ve risk primleri gibi kanallardan etkilenebileceğimizi vurguladı.
Enerji Fiyatları ve TCMB’nin Rolü
Enerji fiyatlarındaki artışların yıllık bazda enflasyon patikasıyla uyumlu olduğunu belirten Şimşek, TCMB ile yapılan istişarelerin bu durumu önceden bildiklerini ifade etti. Yıl sonu enflasyon hedeflerine ulaşacaklarına olan inancını da dile getirdi.
Kredi Notları ve Türkiye’nin Ekonomik Performansı
Şimşek, kredi notlarının artışıyla ilgili olarak Moody’s’in Türkiye’yi iki kademe birden yükselttiğini ve bu durumun istisnai olduğunu belirtti. Türkiye’nin kredi notu artırılan tek ülke olduğunu ifade ederek, yatırım yapılabilir ülke statüsüne ulaşmanın zaman alacağını vurguladı.
Türkiye’nin Yatırım Çekiciliği ve Altyapı Yatırımları
Türkiye’nin altyapı yatırımları açısından önemli bir cazibe merkezi olduğunu belirten Şimşek, son 20 yılda yıllık ortalama büyümenin %5,5 olduğunu vurguladı. Dünya Bankası’nın lojistik araştırmasına göre Türkiye’nin altyapı konusunda iyi bir konumda olduğunu ifade etti. Son 20 yılda yapılan 280 milyar dolarlık altyapı yatırımlarının ülke ekonomisine katkı sağladığını belirtti.
