Altın, 2025’te siyasi ve ekonomik belirsizliklerin etkisi, Fed’in faiz indirimi ve doların zayıflamasıyla yatırımcı ilgisini artırarak rekor seviyelere çıktı. Fed’in eylüldeki indiriminin ardından ons fiyatı 3.700 doların üzerine yükselirken, altın destekli borsa yatırım fonlarına (ETF) girişler eylül ortasında 2022’den bu yana en yüksek seviyelere taşındı.
Rekorun arka planı: Faiz indirimi ve küresel risk algısı
Faiz taşımayan altın, düşük faiz ortamında alternatif getirili varlıklara göre daha cazip hale geliyor. ABD’de ticaret gerilimleri, yüksek kamu borcu ve para politikasına ilişkin kurumsal bağımsızlık tartışmaları, “güvenli liman” talebini destekledi. Bu çerçevede 2024’te başlayan yükseliş eğilimi 2025’te de sürdü.
Neden güvenli liman?
Altının cazibesi, piyasa stresi dönemlerinde değerini koruyabilen yapısı ve yüksek likiditesiyle öne çıkıyor. Enflasyona karşı korunma aracı olarak görülen altın, ABD’de ithalat vergileri tartışmaları ve para politikasına yönelik baskıların yarattığı fiyat istikrarsızlığı endişeleriyle birlikte portföylerdeki ağırlığını artırdı.
Dolar ve faiz politikasının etkisi
Dolar zayıfladığında altın, diğer para birimlerine sahip yatırımcılar için daha erişilebilir hale geliyor. Temmuz ayında doların majör para birimleri karşısında son üç yılın en düşük seviyelerini görmesi ve bu zayıflığın eylül ortasına kadar sürmesi, altın lehine fiyatlamayı destekledi. Fed’in 17 Eylül’de açıkladığı çeyrek puanlık indirim de talebi güçlendirdi; bununla birlikte iş gücü piyasasındaki yumuşama ve kalıcı enflasyon kaygıları, yükselişin hızını dönem dönem sınırladı.
ETF akışları ve piyasa dinamikleri
Bloomberg verilerine göre altın destekli ETF’lerdeki toplam varlıklar eylül ortasında 2022’den bu yana en yüksek seviyelere ulaştı. Bu eğilim, kurumsal yatırımcıların riskten kaçınma dönemlerinde altına yöneldiğini teyit ederken, altının dolar ve ABD tahvilleriyle çoğu zaman negatif korelasyon içinde hareket etmesi de portföy çeşitlendirmesinde rol oynuyor.
