ABD ekonomisinin direncini koruduğuna işaret eden veriler, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz indirimi planlarını erteleyebileceğine dair artan bir izlenim oluşturuyor. Bu yılın başlarında Fed’in, Mart ayında yüzde 85 olasılıkla faiz indirimine gideceği tahmin ediliyordu. Ancak, güçlü makroekonomik verilerin ardından, şu anda bankanın faiz indirimine yönelik beklenti eylül toplantısına kadar yüzde 71’e geriledi.
Covid-19 salgını sonrası dünya genelinde rekor seviyelere çıkan enflasyonla mücadele kapsamında, önemli merkez bankalarının faizleri tarihi yüksek seviyelere çıkarmasıyla birlikte, birçok ülkede enflasyonun yavaşladığı görülüyor. Bu durum, merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına dair piyasa beklentilerinin piyasaların yönü üzerindeki etkisini artırıyor.
ABD’nin, diğer gelişmiş ülke merkez bankalarından daha geç bir faiz indirimi yapabileceği fiyatlamaları güçlenirken, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) sırasıyla haziran ve ağustos ayında faiz indirimine gitme olasılığı yüksek görülüyor.
Fed, enflasyonla mücadele kapsamında politika faizini Temmuz 2023’ten bu yana yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına rağmen, son dönemde ABD ekonomisindeki güçlü aktiviteye işaret eden veriler açıklanmıştır. Bu durum, Fed’in faiz indirimine yönelik beklentilerin sürekli olarak ötelendiği para piyasalarında yankı buluyor.
Son haftalarda açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verileri beklentileri aşarken, mart ayında tarım dışı istihdamın artması ve işsizlik oranının gerilemesi de ekonomideki sıkı duruşun devam ettiğine işaret ediyor.
Dolar endeksi, Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaşırken, tahvil piyasalarında satış baskısı hissediliyor. ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi, Kasım 2023’ten bu yana en yüksek seviyesine çıktıktan sonra şu anda bir miktar gerilemiş durumda.
Analistler, ekonomideki güçlü görünümün Fed yetkililerinin daha güvercin tonlu açıklamalarıyla desteklendiğini belirtiyorlar ve bu yıl toplamda 50 baz puanlık faiz indirimine ilişkin beklentilerin olduğunu ifade ediyorlar.
Özellikle Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari’nin, enflasyonun hedefe ulaşmadığı sürece faiz indirimlerinin gerçekleşmeyebileceği yönünde yaptığı uyarılar, yatırımcıların temkinli olmasına neden olurken, Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin’in faiz oranlarını kısıtlamanın enflasyonu hedefe çevirebileceği yönündeki iyimser açıklamaları da dikkat çekiyor.
Bugün Fed Başkanı Jerome Powell’ın yapacağı açıklamalar, bankanın gelecek dönem politikalarına ilişkin olası ipuçlarına odaklanacak ve varlık fiyatlarında oynaklığı artırması bekleniyor.
Mart ayındaki projeksiyonlara göre, ABD’nin bu yılki büyüme beklentisi yükselirken, işsizlik oranı tahminleri düşmüştü. Ancak, son dönemde açıklanan makroekonomik verilerin ABD ekonomisindeki güçlü aktiviteye işaret etmesi, yıl sonuna kadar toplamda 2 faiz indirimi olasılığının arttığına işaret ediyor.
Analistler, makroekonomik verilerin ve Fed yetkililerinin açıklamalarının yatırımcıların odağında kalmaya devam ettiğini vurguluyorlar.
